Ebeveynlerin harcama biçimleri ve tüketim alışkanlıkları, yalnızca ailenin ekonomik refahını değil, çocukların değer yargılarını, sorumluluk bilincini ve finansal farkındalık düzeylerini de şekillendirir. Psikolojik danışman olarak görev yaptığım yıllarda, çocukların paraya ve tüketime yönelik tutumlarının büyük ölçüde aile içinde gözlemledikleri davranışlardan kaynaklandığını defalarca gördüm. Çocuğa Para ve Değer Bilinci Kazandırmak.
Çocuğa para kavramını öğretmek aslında ona “emek, sabır ve değer” kavramlarını öğretmektir. Aile içinde bilinçli harcama, paylaşım, tasarruf ve ihtiyaç yönetimi kültürünün kazandırılması, çocuğun ilerleyen yaşamında özdenetim, sabır ve hedef odaklılık becerilerini güçlendirir (Güneş & Dönmez, 2021).
Ailelerin Harcama Alışkanlıkları Çocukları Nasıl Etkiler?
Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı’na (1977) göre, çocuklar ebeveynlerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Ebeveynin alışverişteki tutumu, para harcarkenki ölçülülüğü ve sabırlı davranışları, çocuğun ileride benimsediği finansal davranış modellerini oluşturur.
Her isteği hemen karşılanan çocuk, beklemeyi öğrenemediği için gecikmiş hazza tahammül edemez. Bu durum sadece ekonomik davranışları değil, duygusal doyum sistemini de etkiler (Tüfekçi, 2020). Tam tersine, isteklerinin değerlendirilip uygun zamanda karşılandığını gören çocuk, paranın yalnızca bir araç olduğunu, esas değerin emekte ve sabırda yattığını fark eder.
Tüketim Kültürü ve Çocuk Yetiştirmede Görünmeyen Etkiler
Günümüz tüketim toplumunda çocuklar, medya ve reklamlar aracılığıyla sürekli olarak “sahip oldukça mutlu olunur” mesajına maruz kalıyor. Bu algı, çocuklarda karşılaştırmalı benlik ve değersizlik hissi gibi duygusal riskleri beraberinde getirebiliyor.
Ailelerin bu noktada dengeleyici bir rol üstlenmesi gerekiyor. Her isteği yerine getirmek yerine, çocuğa ihtiyaç ve istek ayrımı kazandırmak oldukça önemli (Öztürk & Arslan, 2022).
Örneğin bir çocuk oyuncak istediğinde, “Bu gerçekten ihtiyacımız mı, yoksa sadece canın mı istiyor?” sorusu bile farkındalık kazandıran güçlü bir adımdır.
Finansal Farkındalık Eğitimi Ailede Başlar
OECD’nin (2018) raporuna göre, çocuklar altı yaşından itibaren para kavramını anlamlandırmaya başlar. Bu, finansal farkındalık eğitiminin okul öncesi dönemde bile temellendirilebileceğini gösterir.
Evde yapılabilecek küçük ama etkili uygulamalar vardır:
- Haftalık harçlık vermek,
- Aile alışverişlerine çocuğu dahil etmek,
- Gereksiz harcamaları birlikte tartışmak,
- Bir hedef için birlikte para biriktirmek.
Bu tür uygulamalar, çocuğun sorumluluk ve özdenetim becerilerini geliştirir. Ben ailelerle yaptığım görüşmelerde hep şu benzetmeyi kullanırım:
“Çocuğa para vermemek değil, parayı yönetmeyi öğretmemek tehlikelidir.”
Finansal farkındalık, sadece ekonomik bir beceri değil, hayatı planlama ve erteleme becerisidir (Atalay, 2024).
Değerler Eğitimiyle Finansal Bilinci Bütünleştirmek
Finansal farkındalık sadece “parayı doğru kullanmak” değildir; aynı zamanda vicdan, empati ve paylaşım duygusunu içeren bir değer eğitimidir. Çocuğa “kazanmanın” yanında “paylaşmanın” da mutluluk getirdiği gösterilmelidir.
Aksi takdirde çocuk, finansal başarıyı yalnızca maddi kazanç üzerinden tanımlar. Oysa finansal okuryazarlık, bütçesini yönetirken vicdanını kaybetmemek anlamına gelir (Demir, 2019).
Ebeveynlere Öneriler
Çocuğa para ve değer bilinci kazandırmak sandığımızdan çok daha erken yaşlarda başlıyor. Aslında her anne baba, farkında olmadan kendi harcama biçimiyle çocuğuna “paranın anlamını” öğretiyor. Bu yüzden ilk adım, çocuğun önünde yapılan alışverişleri bir “davranış modeli” olarak görmek olmalı. Her isteği hemen karşılanan bir çocuk, sabretmeyi öğrenemez; her talebi ertelenen bir çocuk da kendini değersiz hisseder. Burada dengeyi kurmak, ebeveynin en önemli görevi. Küçük yaşlardan itibaren çocuğa haftalık harçlık vermek, bu harçlığı planlaması için fırsat tanımak ve hata yapmasına izin vermek, onun finansal farkındalık becerilerini geliştirir. Çünkü çocuk, para yönetmeyi teorik olarak değil, deneyimleyerek öğrenir. Harçlığı bittiğinde beklemenin, bir şeyi almak için plan yapmanın ne anlama geldiğini hissetmesi, özdenetim becerisinin temelini oluşturur.
Ebeveynin kendi bütçesiyle ilgili küçük açıklamalar yapması da oldukça öğreticidir. Örneğin, “Bu ay tatil yerine evin ihtiyaçlarını tamamlayacağız” demek, çocuğun öncelik belirleme ve ihtiyaç–istek ayrımını anlamasına yardımcı olur. Böylece çocuk, “her şeye sahip olmanın” değil, “doğru tercihler yapmanın” önemli olduğunu kavrar. Bunun yanında, aile içinde belirli bir tasarruf hedefi koymak —örneğin küçük bir kumbara oluşturup alınacak bir kitap ya da oyuncak için birlikte birikim yapmak— hem aidiyet hem de sabır duygusunu güçlendirir. Çocuğa kazançla emek arasında doğrudan bir ilişki olduğunu göstermek, gelecekteki çalışma ve motivasyon anlayışını da olumlu yönde etkiler.
Bir diğer önemli nokta ise paylaşım bilincidir. Finansal farkındalık sadece “parayı idare etmek” değildir; aynı zamanda başkalarıyla paylaşmanın da değerini anlamaktır. Aile içinde yapılan küçük yardımlar, sosyal sorumluluk etkinliklerine katılım ya da bayram harçlıklarından bir kısmını paylaşmak gibi davranışlar, çocuğun hem empati becerisini hem de toplumsal duyarlılığını geliştirir. Ben kendi çalışmalarımda da ailelere hep şunu söylüyorum: “Para, doğru kullanıldığında çocuğa özgüven kazandırır; yanlış kullanıldığında bağımlılık yaratır.” Dolayısıyla amaç, çocuğa kısıtlama değil, bilinç kazandırmaktır. Her aile kendi ekonomik koşullarına göre bu farkındalığı yaşatabilir; önemli olan, çocuğun parayla ilişkisinin değer temelli olmasını sağlamaktır.
Son olarak, ebeveynler çocuklarının önünde alışveriş yaparken kendi davranışlarına da kısa bir göz atmalı. “Gerçekten ihtiyacım var mı?” sorusu, yalnızca yetişkinler için değil, çocuklar için de öğretilmesi gereken bir iç ses haline gelmeli. Çocuklar, anne babalarının gözlerindeki kararlılığı ve sade yaşam tercihini gördükçe, paranın mutluluk aracı değil, bir yaşam gereci olduğunu daha iyi anlarlar. Finansal farkındalık eğitimi, büyük derslerle değil, günlük hayatın içindeki küçük ama anlamlı davranışlarla başlar.





















